Bazı çocuklar evcilik oyunlarında hep 'anne' olmak isterler. Kucaklarında bebekleri, onları doyurup beslerler. Benim de oyuncak bebeklerim oldu elbette ama ben büyüyünce 'anne' olmak isteyen bir çocuk değildim. Hayallerimde evlenmek, çocuk sahibi olmak yoktu. Çok okuyacak, çok çalışacaktım. Hayallerimden aklımda kalan en net karede üzerimde döpiyes, elimde dosyalar var, artık nerede çalıştığımı hayal ediyorsam. Hostes olup dünyayı gezecektim, gazeteci olup türlü türlü kişilerle röportaj yapacaktım, spiker olup ana haber bültenini sunacaktım. Ama asla evlenmeyecektim. Lisede yıllarında bir arkadaşım 'sen böyle konuşuyorsun ama aslında çok anaç birisin' dediğinde gerçekten çok sinirlenmiş, beni hiç tanımadığını düşünmüştüm.
Arkadaşım beni gerçekten çok mu iyi tanıyormuş yoksa yıllar mı değiştirdi beni bilmiyorum ama ben gerçekten ev, aile, çocuk deyince geride kalan ne varsa elimin tersiyle bir kenara itiveren bir kadın oldum. Çok erken olduğunu düşündüğüm bir yaşta evlendim. Evet ilk çocuk için kendime vakit tanıdım ve hazır hissettiğim zaman anne oldum ama bir an önce ikinci kez anne olmak isteyen bendim. Zamanla annelik hissettiğim en güçlü duygu oldu. En önemlisi canım annemi her geçen gün daha iyi anladım. Her çocuk doğuran kişinin 'anne' olamadığını da gördüm şaşkınlıkla. Ve bu güzel duyguyu yaşadığım için her zaman şükrettim, yaşayamayanlar da yaşasın diye dua ettim.
Dün de bir Anneler Günüydü. Bana çocuklarımın biraz daha büyüdüğünü gösteren, gururlandıran, gözlerimi yaşla dolduran, kalbimin mutluluktan pır pır çarptığı güzel bir Anneler Günü.
Kızımın sesiyle uyandım, gözleri dolu dolu olmuş, titreyen sesiyle bir şarkı söylüyordu:
Benim sevgili anneciğim,
Güzel meleğim biriciğim.
Beni öper, okşar sever
İpek tenli anneciğim.
Benim sevgili anneciğim,
Güzel meleğim biriciğim.
Bana ninniler söyler,
Güzel sesli anneciğim.
Kızım elinde bir tepsi, oğlum elinde babasının bilgisayarı, yanlarında da suç ortakları eşim yatak odasının kapısında duruyorlardı. Tepside bahçemizden toplanmış güller ve bir tabakta yağda yumurta vardı. Kahvaltıya dışarıya gidecektik ama yine de kızım bana yumurta pişirmek istemiş. Onun şarkısından sonra sıra oğlumun sürprizine geldi. O da benim için bir PowerPoint sunusu hazırlamış. Bir gün önce ısrarla ödev yapmak istemesinin sebebi buymuş. 'Ben yalan söylemem anne, bu gerçekten benim ödevim ama senin için hazırladım' dedi. Bu sunuyu da paylaşmak istiyorum sizlerle.
Fonda Sertap Erener çalıyor. O ana kadar sağlam duran ben, artık tutamadım kendimi. Mutluluk gözyaşları akıttım. Sarıldım sıkı sıkı çocuklarıma. Ve bir kez daha şükrettim Allah'a. Sürprizleri bu kadar da değildi. Bir sürü kartlar hazırlamışlar benim için. 'Anka Kuşum', 'Güneşim' demiş oğlum bana. Kızım 'sen beni 9 ay karnında taşıdın, ben seni 8 yıldır kalbimde taşıyorum' diye yazmış. Bir anne daha ne ister? Hediyelerini verdiler sonra. Bir Candy Bag almışlar bana ve bu tamamen kendi fikirleriymiş. Daha önce benim bu çantayı beğendiğimi hatırlamışlar ve babalarına söylemişler. Organize işler yani...
En mutlu sabahımı yaşadığım yataktan kendimi çok özel hissederek kalktım. Hazırlandık ve kahvaltıya gittik. Kahvaltıda da birbirleriyle didişen çocuklarımı ikaz etmekten geri duramadım, güldüm kendime her koşulda anneliğe devam ediyorum diye düşündüm. İpek Koza Festivaline gittik sonra, hava muhalefetinden festivalin ertelendiğini bilmiyorduk. Baktık ki festival alanı bomboş, hazır Bellapais'e çıkmışken, dut ve incir ağacının altındaki kahvede bir Con kahve içtik.
Eve gelince ben koli yapayım biraz dedim, malum Kıbrıs'tan ayrılacağız yakında. Kızım 'anne, Anneler Gününde koli mi yapacaksın?' diye kızdı bana. Kraliçeliğim tüm gün sürsün istiyordu. Akşama doğru iyice Kraliçe modundan çıktım. Çocukların banyosu, yemek falan derken çocuklar da normale döndü. Fenerbahçe-Galatasaray maçını izlerken oğlum 'bir mısır patlatsana anne' demeye başlamıştı. Bir Anneler Günü hediyesini de Fenerbahçe verdi bana, şampiyon Galatasaray'ı yenerek. Şu ana kadar yaşadığım en güzel anneler günü de böylece sona erdi.
Tüm annelerin, en başta canım annemin Anneler Günü tekrar kutlu olsun. Anneleri hayatta olmayanlar da unutmasınlar ki sizi seven bir anneniz olduysa bilin ki o nerede olursa olsun sizi korur ve kollar. Ve hep çok sever. ANNELER GÜNÜNÜZ KUTLU OLSUN.
* Evli olduğumuz ama benim henüz anne olmadığım süre içerisinde her sene Anneler Günümü hediyelerle kutlayan, daha anne olmadan anneliğin ne kadar özel bir şey olduğunu bana hissettiren düşünceli eşime de buradan tekrar teşekkür ediyorum.